Köz düştü gönlüme, yar dedim bu nasıl hasret. Nasıl ölünür, nasıl girilir bu kederle kara toprağa. Mavzer misali yutkunmalarım, sinemden aşağısını paramparça kan gölüne dönüştürüyor. Bıçak dayanan gırtlağımdan ancak bir ‘ah’ çıkıyor. Diyorum ki, öleyim dizlerinde!